Teşekkür Ederim

Amerika’da kasım ayının son perşembe gününde aileler biraraya gelerek Şükran Günün’nü (Thanksgiving Day) kutlarlar. Bizim geleneklerimizde böyle bir kutlama olmasa da tüm dinlerde ve öğretilerde şükretmenin gücünden bahsedilir.

Yeni yıl hedeflerimizden birisi de kendimize bir şükran listesi hazırlamak  ve  her gün düzenli olarak şükür egzersizi olarak uygulamak olsa, bu yaşamımızda nasıl güzellikler tezahür ettirir? Hayatın tümünün bize kolaylık, neşe ve ihtişamla gelmesi için evrenden nasıl istemeliyiz ve şükretmeliyiz?

Sadece sahip olduklarımıza ailemize, işimize, çocuklarımıza, evimize, arabamıza, sağlığımıza şükrettiğimizde koşullu şükran duygusu yaratırız. Koşullu şükran duygusu ile şükrettiklerimizi kaybedersek hayal kırıklığına uğrarız ve içimizde öfke oluşur. Sadece sahip olduklarımıza duyulan şükran duygusu çekim yasasını istediğimiz düzeyde harekete geçirecek kadar güçlü bir titreşime sahip değildir.

Buna karşın koşulsuz şükran duygusu titreşimimizi fazlasıyla arttırıp, isteklerimizi hızla tezahür ettirir. Koşulsuz şükran duygusu, deneyimlediğimiz iyi ve kötü her şey için, var olduğumuz için, hayatın bütünü için,sahip olmadıklarımıza da yürekten şükredebilmek, durumlardan ve koşullardan bağımsız olarak hayata duyulan şükran duygusudur. Olan ve olabilecek her duruma karşı koşulsuz şükran duymaktır. Bugüne dek yaşadığımız  iyi/kötü her deneyimi hayatımıza bir şekilde kendimizin çektiğini bilmenin ve her deneyimin içinde hediyesiyle bize geldiğini bilmenin duygusu derin ve koşulsuz şükran duygusudur.

Evrensel Kanunlar “zihninizi neye odaklarsanız, onu alırsınız” der. Negatife odaklanırsanız, daha fazla negatif deneyimlersiniz. Pozitife odaklanırsanız , daha fazla pozitif deneyimlersiniz. Şükretmenin gücü dikkatimizi hayatın pozitif taraflarına çevirmesidir. Zihnimiz derin ve yoğun bir şükretme hissi ile kaplıyken korkunun herhangi bir formuna yer yoktur.

Şükretmenin etkili yönlerinden birisi de şu andaki ve geçmişteki zorluk ve başarısızlık olarak tanımladığımız deneyimlerinizi gözden geçirmek ve bunların içinde pozitif bir şey bulmaktır. Bunu bulun ve teşekkür edin. Ve göreceksiniz ki o deneyimde büyümek, gelişmek ve öğrenmek adına büyük bir adım atmışsınızdır. Kendinize ve varlığınıza bu deneyim için şükredin. Bu sizin bundan sonra yaşayacağınız benzer deneyimlerin içinden kolaylıkla geçmenizi sağlayacaktır.

Deneyimlerinizde olumlu bir şey bulamıyorsanız yeterince uğraşmıyorsunuz demektir. Konfüçyüs’ün şu deyişini hatırlamak faydalı olabilir: “Ayakkabım olmadığı için şikayet ediyordum, ta ki ayakları olmayan birini görene kadar”.

Biz bu duyguyu Bodrum’da son zamanlarda can pazarında mücadele eden Suriyeli mülteciler ile sıkça yaşıyoruz. Onların çaresizliğinde, umut çırpınışlarında bile, ihtiyaçlarını sorduğumuzda “çok şükür iyiyiz, üşümüyoruz, yardımlarınız için teşekkür ederiz yorganımız, battaniyemiz var” dediklerinde bir an önce evimize dönerek, biraz da utanç içinde sahip olduklarımıza gözyaşları içinde şükrediyoruz.

Şükretmenin etkili yollarından biri de ‘TEŞEKKÜR EDERİM’ demektir. İçtenlikle, sevgiyle ve şükran duyarak söylenmiş basit bir ‘teşekkür ederim’ de başka bir güzellik vardır.

Yeni bir yıla girerken hep birlikte yaşadığımız tüm deneyimlere, yaşamımıza giren ve şu anda yaşamımızda olan her şeye ve herkese ve bundan sonra yaşayacağımız tüm deneyimlere, güzelliklere şükredelim mi?

Ben kendi adıma evrenin bana sunduğu tüm hediyelere TEŞEKKÜR EDİYORUM. Yeni yılın hepimize hayallerimizin ötesinde güzellikler, sağlık, huzur, mutluluk, barış, özgürlük getirmesini diliyorum. Hayatın tümü hepimize kolaylık, neşe ve ihtişamla gelsin!

MUTLU YILLAR.
Meral Gülcan