Bodrum’un Masalsı Yüzü

Bodrum’un masalsı yüzü yel değirmenleri, çok uzun bir süredir emekliye ayrılmış durumda. Yel değirmenleri artık ne buğday öğütüyor ne de elektrik elde ediyor. Ekonomik işlevi yok olan meşhur yel değirmenleri artık ne yazık ki yalnızlığa mahkum.

Bodrum’un bembeyaz evleri arasından Yalıkavak’a giderken sıra sıra yel değirmenleri tarafından karşılanıyorsunuz. Adeta geçit töreni düzenliyorlar size. Öyle büyüleyiciler ki,sanki kulağınıza önce klasik müzik tınıları geliyor, ardından da bir masalın içine yerleşiveriyorsunuz.
Yapılar eskidikçe masallaşır. Yel değirmenleri de asırlar önce inşa edildiklerinde birer masal kahramanı değilmiş elbette. Bodrum’un en rüzgar alan tepelerine kondurulan yel değirmenleri taştan yapılmış devasa, silindir şeklinde birer kule. Tepelerinde bulunan pervaneler rüzgarla çevrildiğinde oluşan enerji ile buğday öğütüyor. Sadece tek bir yel değirmeni, rüzgar çoksa 1 saatte 300 kilo buğday öğütebiliyor. Köylülerin geçim kaynaklarının başında geliyormuş.

1950’li yıllarda eski işlevini yitiren yel değirmenlerinin yıllardır süregelen ekonomideki yeri biraz da nankörlük edilerek unutulmuş ve tam anlamıyla tarihin çöplüğüne atılmış. Şimdi kiminin sıvası eski, kiminin pervanesi kırık kiminin de etrafı adeta bir çöplük. Günümüzde çevre kirliliği ile dünyanın yavaş yavaş sonunu hazırlayan enerji kaynakları yerine doğaya zarar vermeyen yenilenebilir enerji kaynakları tercih edilse belki yel değirmenleri yeni dünyada kendilerine daha kolay bir yer edinebilir.

Bodrum’ da birçok tepede yel değirmenleri “Biz de buradayız, buranın tarihiyiz “diye bağırarak karşımıza çıkarlar. Yel değirmenleri 18. Yüzyıl’dan 1970’li yıllara kadar insanlara hizmetlerine devam etmişler. Ama sonunda onlar da teknolojiye yenilmişler. Yıllarca insanların un ihtiyacını karşılayan yel değirmenleri artık anılarda kalan birer tarih ve Bodrum’un sahipleri olarak tepelerden bakmaktadırlar.
Geçmişte hayatın hangi eksende döndüğünü bize anlatan Bodrum Yel Değirmenleri aynı zamanda mevsim ne olursa olsun manzarasının her zaman paha biçilemez olduğunun da kanıtı.

RÜZGÂR POTANSİYELİNDE TÜRKİYE 2’NCİ
Geçtiğimiz yıllarda Avrupa Rüzgar Enerjisi Derneği tarafından hazırlanan bir raporda, rüzgar potansiyeli bakımından Türkiye Avrupa 2’nci sırada yer aldı. Üretim bakımından ise son sıralarda yer aldı. Çevreciler, yenilenebilir enerji olan ve hiçbir atık oluşturmayan bu enerji kaynağının yeniden kullanılmasından yana.

DEĞİRMENLER İLGİ BEKLİYOR
Yel değirmenlerinin Bodrum ekonomisinde çok önemli bir işlevi varmış. Köylüler ürettikleri buğdayı tepelerdeki yel değirmenlerinde öğüttürdükten sonra merkeplerle, katırlarla, develerle yalılara (kıyıya) taşırmış.
Yalılarda (kıyılarla) bulunan taş fırınlarda bu unlarla pişirilen ekmekleri, kıyıya yanaşan, uzun süre denizde kalacakları için bolca ekmek stoku yapmak zorunda olan denizciler alırmış. Unların bir bölümü de karşı adalara ihraç edilirmiş. Bodrum’un yel değirmenleri üzerine ciddi bir araştırma yok. Kaç adet yel değirmeni kaldı? Bunlar ne durumda? Bilinmiyor. Gözle görünen kalanların gün geçtikçe çökmesi.
Halbuki Yunanistan kırlarında ve adalarında, bu değirmenlere önem veriliyor. Değirmenler bakımlı, boyalı, pervaneleri işleyecekmiş gibi onarılmış durumda. Bizde niye olmasın?