1 HAZİRAN DÜNYA SÜT GÜNÜ KUTLU OLSUN

Sütün İyiliğini Korumalı Özünü Hiç Bozmamalı

Sütaş, Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Organizasyonu’nun (FAO) 2001 yılında, bütün üye ülkelerde 1 Haziran’da kutlanması kararını aldığı Dünya Süt Günü’nü, kamuoyunu sütün faydaları hakkında bilgilendirmek ve sağlıklı yaşam için süt ve süt ürünlerinin üretilmesinin ve tüketilmesinin önemini vurgulamak amacıyla tüm dünya ile birlikte kutluyor.

Dünya Süt Günü; sütün insan sağlığı için önemini, ekonomiye ve toplumsal yaşama katkılarını hatırlamak ve hatırlatmak için güzel bir fırsat sunuyor. Mucizevi bir gıda olan süt, başta çocuklar olmak üzere her yaştaki insanın sağlıklı beslenmesinde büyük önem taşıyor. Doğduğumuz günden başlayarak ömrümüz boyunca tüketmeye devam ettiğimiz süt, insanın bedensel ve zihinsel olarak sağlıklı gelişimi için en temel, en faydalı ve en kolay ulaşılabilen gıda olmasının yanı sıra üretim süreciyle de düzenli ve sürekli bir gelir yaratarak toplumsal refaha katkı sağlayan bir bereket kaynağıdır.

Sütaş’ın süte olan aşkı, sütün iyiliğine ve bereketine olan inancından kaynaklanıyor.

Sütaş; sütün iyiliği ve bereketini yaymak misyonu doğrultusunda, toplumun sağlıklı beslenmesi ve gelecek nesillerin zihinsel ve bedensel gelişimi için en faydalı, en hesaplı ve en kolay erişilebilen gıda olan süt ve süt ürünlerinin üretim ve tüketimini arttırma bilinciyle, 43 yıldır çalışmalarını sürdürüyor ve 1 Haziran Dünya Süt Günü’nü düzenlediği etkinliklerle kutluyor.

Etkinliklerin yanı sıra “Sütün İyiliğini Koruyalım” kampanyasıyla, Türkiye’deki iyi sütçülük uygulamalarına örnek olan “Çiftlikten Sofralara” entegre iş modeliyle sütün iyiliğini nasıl koruduğunu anlatmayı ve bu vesileyle kamuoyunu süt ve süt ürünleri ile ilgili bilinçlendirmeyi hedefliyor.

Sütaş’ın ‘Sütaşkı’ çiftliklerden başlıyor. Hayvan refahına önem veren Sütaş, en iyi sütü ancak mutlu ineklerin vereceğini biliyor. Türkiye’nin dört bir yanındaki 27.500 süt üreticisinden, sağlıklı

yem bitkileri ve Sütaş tesislerinde üretilen doğal yemlerle beslenen, yaşadıkları ortama özen gösterilen ineklerden elde edilen sütleri alıyor.

Sütler, öncelikle çiftliklerde kontrol ediliyor. Sonra soğuk zincirde özel tankerlerle tazeliği korunarak Sütaş üretim tesislerine ulaştırılıyor.

Bu sütler, süt alım laboratuvarında tekrar kontrol ediliyor; hijyeninden, protein, mineral ve yağ oranlarının Sütaş kalite standartlarına uygun olduğundan emin olunuyor.

Daha sonra günlük pastörize süt ve uzun ömürlü süt üretimi için ayrılarak ünitelere alınıyor. Günlük pastörize süt, 76 derecede 12 saniye tutulan sütlerin hızla 4 dereceye soğutularak pastörize edilmesiyle üretiliyor. Uzun ömürlü sütlerin pastörizasyonu ise UHT tekniğiyle gerçekleşiyor. Bu işlem ise sütün 135 derecede 1 saniye tutulup hızla soğutulmasıyla yapılıyor. Pastörizasyon işlemiyle çiğ sütteki zararlı mikroorganizmalar ölürken, süt kaynatılmadığı için besin değeri zarar görmüyor. Sütler hijyenik hava koşullarının sağlandığı steril ortamda, raf ömrü süresince tazeliğini ve lezzetini koruyacak ambalajlara dolduruluyor.

Türkiye’de her gün 4 milyon Sütaş paketi açılıyor ve her 10 sofranın 8’inde bir Sütaş ürünü bulunuyor. 2017 yılında süt ve süt ürünleri pazarında en yüksek hanehalkı erişimine sahip marka olan Sütaş, sütün iyiliğini ve bereketini yaymaya devam ediyor.